nereden nereye
Nereden Nereye... Eskiden bizim dedelerimiz hayatlarını sürdürmek için çok çalışıp zorluklarla mücadele ederlerdi evlatlarım aç bırakmayayım diye. Çocuklukları zor şartlar altında geçen büyüklerimiz, ülkemizi işgal etmeye çalışan dış güçlere karşı nasıl mücadele etmiş görebiliyoruz “57. piyade” olayındaki elbisesiz, ayakkabısız, yemeksiz bütün imkanlar kısıtlı… Çanakkale savaşında üç dakika sonra şehit olacaklarını bile bile gittiler ve şehit oldular, şehadet şerbetini içtiler. Bu vatan kolay kazanılmadı. Bayrağımız şehitlerimizin kanıyla oluştu. Şimdi bakıyorum da yeni nesilde atalarımızın düşüncesinden eser kalmamış çalışma hırsı, azmi yok. Çalışıp helalinden çocuklarını büyüten çok az hele hele milli davaya gelince vatan, bayrak, toprak, kültür, dil denince herkes milliyetçi ama sadece sözde. İş uygulamaya gelince tam tersini yapıyorlar. Türkiye tarihine bakıyorum da “Savaş Sanatları” alanında, bütün ömrü savaşlarla geçmiş bir milletiz. Mücadeleyi seven biziz ama bu güne kadar “Savaş Sanatları” alanında bir sistem kurup milletimize armağan eden olmamış! Savaş sanatları uzmanı “Yabgu” Nihat Yiğit Türk savaş sanatı “Sayokan”ı kurarak bu alan da tarihi değiştirerek bir devrim yapmıştır. Yabgu Sayokan’ı kurmakla kalmayıp, bunu bütün dünyaya Türk Savaş Sanatı olarak kabul ettirmiştir. Bu Türkiye tarihinde bir ilk olmuştur ve Sayokan dünya da kabul gören ilk ve tek Türk savaş sanatıdır. Şimdi bir çok ülkede Sayokan öğreniliyor, turnuvalar düzenleniyor, seminerler ve etkinlikler yapılıyorken, ülkemizde bazı kesimlerde şu düşünce var; bu işi yaparsa ancak (bizim tabirimizle) uzak doğulular yapar… Ankara üniversitesinden Batuhan Ayan’ın dediği gibi daha ilk okul çağlarında beynimize yabancı veya uzak doğu hayranlığını kazımışlar. Ülkemizde son zamanlarda çok hızlı bir büyüme var. Bu akademik olarakta hız kazandı. Kazakistan’da Ahmet Yesevi üniversitesindeki öğrenciler Sayokan öğrenirken, Türkiye’de Ankara Gazi üniversitesi öğrencileri ve aralarında bazı bilim adamları da Sayokan öğreniyor ve bunları yabancı veya uzak doğu hayranı olan bazı hocalar ve kesimler görmezden geliyor. Hatta engel olmaya çalışıyorlar. Bizde diyoruz ki! siz engel olamazsınız çünkü siz yabancıların avukatı ve elçisisiniz… Biz Türküz ve Türklere ait olan sporun yani Sayokan’ın elçileriyiz. Şunu da belirtmeliyim ki o insanlar Sayokan’ın ne kadar gerçekçi ve etkili olduğunu biliyorlar ama çıkar, menfaat adını ne derseniz deyin bilmezlikten veya görmezlikten geliyorlar. Türk milleti artık uyanıyor, zaman gelecek Türkiye’de yabancı hayranlığı bitecek, öz benliğimize dönülecek ve halkımız milli sporumuz olan Sayokan’a yönelecektir. Ülkemizin insanları yaşayan değerlere sahip çıkmıyor bu dünyadan göçüp gidince, yokluğu hissedilince kıymetleniyor. İşte Türk savaş sanatı “Sayokan” ve Türk kılıç sanatı “Yesuken” in kurucusu değerli Yabgum yaşıyor ve sıkıntılarla mücadele ediyor. Onun bu azmi ve şevki bizlere örnek olmalı. Artık devletimiz ve milletimiz yaşayan bu değere sahip çıkmalı, hak ettiği değeri vermeli ve desteklemelidir çünkü böyle insanlar bu ülkede kolay kolay yetişmiyor. Sevgi ve muhabbetle... Yabgumuz Nihat Yiğit'e buradan sonsuz şükranlarımı sunuyorum... MURAT ÇEKİÇ 08 OCAK 2009 - SAYOKAN ALTINPARK Bu yazı
|
